Haberler / İPOTEK KAVRAMI
Telefon: 05376486475
Ä°POTEK KAVRAMI
Ä°POTEK KAVRAMI

Ä°POTEK KAVRAMI 

  • Ä°POTEĞİN TANIMI

Genel Olarak

Ä°potek, sahibine alacağını ipoteÄŸe konu taşınmazdan tahsil etme yetkisi veren bir sınırlı bir aynî haktır. 4721 Sayılı Türk Medenî Kanunu md. 881 hükmüne göre: 

“Hâlen mevcut olan veya henüz doÄŸmamış olmakla beraber doÄŸması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak, ipotekle güvence altına alınabilir.”

Denilmektedir. Buradaki alacağın para alacağı olması gerekli deÄŸildir. Bu alacaklar bir yapma veya yapmama edimi de olabilir. Güvence altına alınan alacağın ilerde doÄŸacak veya doÄŸması muhtemel olması durumunda üst sınır ipoteÄŸi(azami, maximal), mevcut alacağın teminat altına alınması durumunda ise ana para ipoteÄŸi(kapital, kesin borç) söz konusu olur.

Ä°potek, ÅŸahsî bir alacağı güvence altına alma amacı taşıması nedeniyle alacaÄŸa baÄŸlı bir haktır. Yani varlığı ve sona ermesi alacak hakkına baÄŸlıdır. Bu yönüyle fer’i bir taşınmaz rehnidir. AlacaÄŸa baÄŸlı olması nedeniyle, alacağın temliki durumunda ipotek hakkı da temlik edilen kiÅŸiye geçer. Temlik durumunda ipotek hakkının da tapuda temlik edilmesi gerekmez. Aslında burada tescilsiz ipotek hakkının baÅŸkasına geçmesi durumu vardır. 

Bunun yanında, alacak ile ipotek arasında tek yönlü bir bağımlılık iliÅŸkisi vardır. Alacağın varlığı ve geçerliliÄŸi, ipoteÄŸin geçerli olarak kurulmuÅŸ olmasına baÄŸlı deÄŸildir. Ancak ipoteÄŸin varlığı ve geçerli olabilmesi için güvence oluÅŸturduÄŸu alacağın da varlığının ve geçerliliÄŸinin olması gerekir. KuruluÅŸu sakat olan ve hukuken bir deÄŸer ifade etmeyen ipotek, alacağın geçerliliÄŸini etkilemez.

Ä°potekle birlikte teminat altına alınan ipotek deÄŸeri alacağın tamamını karşılamazsa borçlunun kiÅŸisel sorumluluÄŸuna gidilebilir. Ancak ipotek paraya çevrilmeden önce borçlunun kiÅŸisel sorumluÄŸuna gidilemez. Bu durum kanun gereÄŸidir. Bazen bu yol alacağı daha uzun sürede tahsil etme dezavantajı yaratabilir. Bunu bilen bazı kredi kurumları ise taşınmazın paraya çevrilmesi zaman alabildiÄŸi için bu yolu kefalet sözleÅŸmesi de yaparak atlatmaktadırlar. Mesela taşınmazını ipotek ettiren üçüncü kiÅŸiye bunun yanında kefalet sözleÅŸmesi de yaptırarak kiÅŸisel sorumluÄŸuna gidebiliyor. Böylece taşınmazın paraya çevrilmesini beklemeden malikin mevduat hesabında para varsa, alacağını kısa yoldan elde edebiliyor. Bu yolla ilgili yasal hiçbir sıkıntı yoktur.

Ä°poteÄŸe konu olan taşınmazın sahibinin sadece borçlu olması gerekmez. Taşınmaz sahibi borçlu olmayan üçüncü kiÅŸiler de olabilir. Bu durumda alacak taşınmazdan tahsil edilemezse, borçlu olmayan üçüncü kiÅŸinin kiÅŸisel sorumluÄŸuna gidilemez. Taşınmazdan alacak tahsil edilmediÄŸi takdirde ancak borçlu olan kiÅŸinin kiÅŸisel sorumluÄŸuna gidilebilir. Ayrıca ipotek hakkının mahiyeti gereÄŸi tedavüle uygun olmadığından kıymetli evrak ÅŸeklinde kurulamaz. 

  • TAÅžINMAZ REHNÄ°NDE SIRAYI BELÄ°RLEYEN SÄ°STEMLER

  • Ä°LERLEME SÄ°STEMÄ°

Bu sistemin temeli Roma Hukukunun taşınmaz rehni düzenine dayanmaktadır ve Fransız Hukukunda da bu sistem uygulanmaktadır. Bu sistem Medeni Kanunumuzdaki bazı sınırlı ayni haklar arasındaki sıra sistemine de genel anlamıyla benzemektedir.

Taşınmaz üzerinde birden fazla ipotek olması durumunda bunlar arasındaki sıra kuruluÅŸ tarihlerine göre belirlenmektedir. Önceki tarihli ipotek hakkı sahibi sonraki tarihli ipotek hakkı sahibinden daha önce alacağını tahsil edebilir. Bu sistem aslında malik lehine olmayan bir sistemdir. Taşınmaz üzerinde eski tarihli ipotek kalktığında sonraki tarihli ipotek taşınmazın deÄŸerinin tamamını kapsadığından malik kredi bulma konusunda sıkıntı çekebilir. Ayrıca bu sistemde malik kendine taşınmaz üzerinde saklı derece de tayin edemez.

Ä°lerleme sisteminde, ipoteÄŸe konu taşınmazın deÄŸerinin bir kısmı üzerinde ipotek tesis etmek mümkün deÄŸildir. Taşınmaz deÄŸerinin tamamı ipotek kapsamındadır. Ä°potek hakkı sahibi taşınmazın deÄŸerinin tamamından alacağını tahsil yetkisine sahiptir.

  • SABÄ°T DERECELER SÄ°STEMÄ°

  • GENEL OLARAK

Sabit dereceler sistemi esasını Cermen Hukukunun taşınmaz rehni sisteminden almaktadır. Bizim hukuk sistemimiz de sabit derece sistemini kabul etmiÅŸtir. Bu sisteme göre taşınmaz bölünmüÅŸ kabul edildiÄŸi farazi deÄŸer parçalarına derece adı verilir. Her derece için taşınmaz maliki isteÄŸine göre alacaklılara rehin hakkı tesis edebilir.

Malik, taşınmazın deÄŸerini bölümlere ayırarak kredi alabilme imkanını artırmış olur. Bu yönüyle sistem malik lehine olan bir sistemdir. Malik, taşınmazın deÄŸerini aÅŸmamak kaydıyla taşınmaz üzerinde dilediÄŸi kadar rehin oluÅŸturabilir. Bu rehin hakları arasındaki sıra ise tescil tarihine göre belirlenmez. Sıra, ipoteÄŸin bulunduÄŸu derecelere göre belirlenir. Bir önceki dereceden bir sonraki dereceye doÄŸru olan bir sıra iliÅŸkisi vardır. Bu sıra birinci derece, ikinci derece, üçüncü derece diye gidebilir. Sıra bakımından ipoteÄŸin hangi sırada tesis edileceÄŸi malik ile alacaklı tarafın anlaÅŸmasıyla belirlenir. Belirlilik ilkesine göre de hangi derece için ne kadar güvence miktarı oluÅŸturulduÄŸu belirtilmek zorundadır.

Sabit dereceler sisteminde bir önceki derecede olan ipotekli alacaklının alacağı tam olarak tatmin edilmeden, bir sonraki alacaklının alacağı tatmin edilmez. Ä°potekli alacaklılar taşınmaz üzerinde sadece derecede kararlaÅŸtırılan bedel kadar hak sahibidir. Ä°lerleme sisteminden bu yönüyle ayrılır. Ä°lerleme sisteminde sadece taşınmazın bir kısmından deÄŸil, taşınmazın tüm bedeli üzerinde hak sahibi olunduÄŸu yukarıda belirtilmiÅŸti.

Sabit dereceler sistemi ile ilgili konuyu daha iyi kavrayabilmek açısından siteme iliÅŸkin bazı kavramlara hakim olmak gerekir. Bundan dolayı kısaca bunlara göz atmamız gerekir.

  • SÄ°STEME Ä°LÄ°ÅžKÄ°N TEMEL KAVRAMLAR

  • DERECE 

Derece, taşınmaz rehninin sırasını ve teminat miktarını tayin eder. MK. md. 870’e göre taşınmaz rehninin saÄŸladığı güvence, tescilde belirtilen rehin derecesi ile sınırlıdır. Buna göre rehnin hak sahibine saÄŸladığı güvence taşınmazın derecesindeki belirtilen miktar kadardır.

Malik, taşınmazı üzerinde birden fazla derece oluÅŸturabilir ve bu dereceler de birbirinden bağımsızdırlar. Taşınmazın toplam deÄŸeri aşılmayacak ÅŸekilde istenildiÄŸi kadar derece yapılabilir. Bu özelliklere bakılırsa sabit derece sistemi malik için daha avantajlı bir sistemdir. Çünkü sadece taşınmazın deÄŸerinin tamamının deÄŸil bir kısmını da ipotek edebilir.

Derecenin önemi taşınmazın paraya çevrilmesi durumunda ortaya çıkar. Derece olarak önceki sırada olan ipotekli hak sahibi alacağını daha önce tahsil eder. Daha sonraki derecede bulunan alacaklı veya alacaklılar ise alacağını ilk derecedeki alacaklıdan sonra tahsil edebilir. Konuyu bir örnekle açıklamak gerekirse;               

            A alacaklısı 1.derece 250 000 TL, 

            B alacaklısı 2.derece 200 000 TL, 

            C alacaklısı da 3.derece 150 000 TL,

Taşınmaz üzerinde ipotek tesis etmiÅŸ olsunlar. Buna göre derecelere göre A’dan sonra B, B’den sonra da C alacağını tahsil eder. 

Rehin konusu taşınmaz 500 000 TL’ye satılmış olması durumunda ise sıraya göre birinci sıradaki A alacaklısı 250 000 TL, ikinci sıradaki B alacaklısı 200 000 TL, üçüncü sıradaki C alacaklısı ise alacağının sadece 50 000 TL’sini tahsil edebilir. Geri kalan 100 000 TL ise taşınmaz bedeli yetmediÄŸi için C alacaklısı tatmin edilemez. 

  • SIRA

Derece ile sıranın eÅŸanlamlı olduÄŸu zannedilir ancak derece ile sıra eÅŸanlamlı deÄŸildir. Sıra, hangi derecenin taşınmazın deÄŸerinden ilk önce faydalanacağını belirler. Sırayı genellikle alacaklı ile taşınmaz maliki sözleÅŸme yaparak belirler. Bazen de kanundan dolayı sıranın belirlendiÄŸi durumlar vardır.

Bu baÄŸlamda kanundan doÄŸan rehin haklarında sıranın nasıl belirlendiÄŸi hususuna göz atmak gerekir.

            1.Kanundan doÄŸrudan doÄŸruya doÄŸan rehin hakları

MK. md. 865/3’e göre;

“Alacaklı, önlem için yapmış olduÄŸu giderleri malikten isteyebilir ve bu alacakları için taşınmaz üzerinde, tescile gerek olmaksızın ve tescil edilmiÅŸ olan diÄŸer yüklerden önce gelen bir rehin hakkına sahip olur.”

Denmektedir. Buna göre alacaklının taşınmazın deÄŸerinin düÅŸmemesine yönelik yapacağı masraflara karşı bir rehin hakkına sahiptir. Bu rehin hakkı da diÄŸer sözleÅŸmesel ve kanuni rehin hakları ile diÄŸer sınırlı ayni haklar ve ÅŸerh edilmiÅŸ ÅŸahsi haklardan önce gelir.

Alacaklı, ipotekli taşınmazın deÄŸerinin düÅŸmemesi için zorunlu masraf yapmışsa ve özellikle malikin borçlu olduÄŸu sigorta primlerini ödemiÅŸse, bundan doÄŸan alacakları da tescile tabi olmaksızın rehinli alacağı gibi güvenceden yararlanır. 

            2.Kanundan dolayısıyla doÄŸan rehin hakları

Tescile tabi kanuni ipotekler sıralarını tescil tarihine göre alırlar. Ancak yüklenici ve zanaatkarlara özel bir durum olarak taşınmaz üzerindeki deÄŸer fazlası için kanuni rehin hakları deÄŸiÅŸik tarihlerde tescil edilmiÅŸ olsa dahi bunlar aynı sırada kabul edilirler.

  • ALT DERECE

Alt derece, yan derece ya da kısmi derece olarak anılabilir. Alt derece, bir derecenin iradeye göre birden fazla yan derecelere ayrılması olarak da tanımlaması yapılabilir. Aynı sıralı derecede bulunan alt dereceler, aynı sırada kabul edilir. Taşınmazın paraya çevrilmesi durumunda alt dereceli alacaklılar, alacakları oranından taşınmazın o derecedeki deÄŸerinden faydalanırlar. Ancak taraflar yan derecelerdeki sıra iliÅŸkisini kendileri de kararlaÅŸtırabilir. Tarafların iradesi olmadığı durumda aynı sırada kabul edilirler. Örnek vermek gerekirse;

           Bir taşınmaz üzerinde,

           1.derece A alacaklısı 100 000 TL, 

           2.derece B alacaklısı 150 000 TL, B alacaklısı 50 000 TL,

           3.derece D alacaklısı 100 000 TL,

Ä°potek tesis etmiÅŸ olsun. Buna göre ikinci derecede üzerinde iki tane rehinli alacaklı bulunmaktadır. Alt dereceli olarak düzenlenen ikinci derecede A ve B alacaklısı aynı sırada kabul edilir. Malik ile taraflar arasında bir anlaÅŸma yapılırsa, ikinci derece arasında da sıra kararlaÅŸtırılabilir. Bu tamamen taraflar arasındaki anlaÅŸmaya kalmıştır.

  • BOÅž DERECE 

BoÅŸ derece, taşınmazın herhangi bir derecesindeki ipoteÄŸin terkin edilmiÅŸ veya yeni bir ipotek etme imkanının olduÄŸu derecedir. BoÅŸ derecede olması durumunda alt derecedeki alacaklı boÅŸ dereceye ilerleyemez. Malik boÅŸ dereceden dilediÄŸi gibi tasarruf edebilir. Ancak malik boÅŸ derecedeki hakkından feragat edebilir. Bu durumda sonraki sıralı alacaklılar, boÅŸ derece yokmuÅŸ gibi ön sıraya ilerleyerek alacakları için avantaj saÄŸlamış olurlar.

  • SAKLI DERECE

Saklı derece, malikin sonradan kullanmak vasıtasıyla ön sırada bulunan bir veya birden fazla dereceyi kendi lehine saklamasıdır. Bu saklı derece ancak teminat limiti belirtilmek ÅŸartıyla boÅŸ bırakılabilir. Teminat limiti belirlenmeden saklı derece yaratılamaz. Saklı dereceden söz edebilmek için malikin ön sırada boÅŸ bir derece bırakması ve sonradan gelen derecede bir ipotek söz konusu olması gerekmektedir. Örnekle açıklamak gerekirse; bir taşınmaz üzerinde birinci derecede 100 000 TL’lik bir taşınmaz rehni var olduÄŸunu kabul edelim. Malik, ikinci derece için kendine saklı tutmak üzere 50 000 TL’lik saklı derece kendi adına tescil edebilir. Ancak miktar belirtilmeden olmaz. Saklı tutulan dereceden sonra bir üçüncü derece baÅŸka bir kiÅŸinin lehine ipotek kurulabilir. Bunda hiçbir sıkıntı yoktur. Malik ikinci dereceyi daha sonradan dilediÄŸi gibi tasarrufta bulunarak baÅŸkasına ipotek tesis edebilir.

 

WhatsApp Destek